“ KADIN KADINDIR ”
Eren Kormaz – twitter.com/filozofikia
Özyağcılar ailesinin kurmuş olduğu Tiyatro Martı, bu sezon “Uçlar” oyunu ile perdelerini açmış bulunuyor. Kadın istismarının her türlüsünün yaşandığı ülkemizde kitlelere hitap edebilecek ya da insanları düşünmeye sevk edebilecek bir konuya sahip olan oyun, birazdan da bahsedeceğimiz gibi tam bam teline dokunuyor. Bu sebepten oyuna katkıda bulunanları bir analım. Oyunun yönetmeni Şehir Tiyatroları’ndan tanıyacağımız Yıldırım Fikret Uluğ. Oyunda Zeynep Özyağcılar, Aydın Şentürk, Bahar Çebi ve Simge Defne rol alıyor. Oyunun dekoru ise birçok başarılı dekor çalışmasına tanık olduğumuz bol ödüllü Barış Dinçel’e ait.
Bir gün evine giren yabancı bir erkeğin, önce sözlü sonra fiziksel şiddetine maruz kalan kadının hikâyesinin anlatıldığı Uçlar, avcı konumundaki erkek karakterin av konumuna düşmesiyle değişen roller ve kadının bu aşamadaki tepkileri üzerine bir oyun. Bu yer değişiminin görece çabuk olmasından dolayı -herhangi bir darp izi veya başkaca bir kanıt gibi- maruziyetini ispat edecek durumda değildir. Kadın bu koşullardan hareketle adaleti tam o anda, o mekânda kendi başına sağlamak isteyecektir. Bunun için tüm hazırlıklarını yaparken ev arkadaşlarının eve gelmesiyle, kişisel adalet bir mahkeme heyeti konumundaki ev arkadaşlığına-yoldaşlığına kalacaktır. Oyunumuz tam da burada başlar. Adalet nedir? Umut var mıdır?
Oyun metni sadece av-avcı ve değişen rollerin anlatımıyla sınırlı kalmıyor, adalet sisteminin de sorgulamasına yer veriyor. Bir diğer sorunsal ise kadın istismarı konusunda artık bıçağın kemiğe dayanması ve adaletin mağduriyete karşı içinde bulunduğu acizliktir. Manevi acılar adalete sığınılamayacak düzeydedir ve kanunlar özellikle “kadın” ve “kadının toplumdaki yeri” konusunda tarafkar ve yetersizdir. Bir kadının adalet karşısında haklı olması için darp izine veya ölü olmasına gerek yoktur. Kadın karakter de bu çelişkilere düştüğü için arkadaşlarının telkinlerine kulak tıkayarak adaleti kendisi sağlamak istemektedir. Mağduriyetini mağdur ederek gidermek istemektedir. Kadın sorunu bu kadar vahim bir çıkmazda mıdır? Ancak, oyun bize bunun cevabını vermiyor. Çünkü cevap bellidir ve çözüme ulaşmak bu kadar zor olmamalıdır.
Gelelim oyunun teknik kısmına; oyunculuklar metinle de bağlantılı olarak abartılı, metnin akıcılığı ve zekâsı bu abartıyı kaldıracak durumda. Dekor ise metin gibi hapsedici derecede ayrıntıya ve kendi içinde kapalılığa sahip.
Son olarak şunu belirteyim ki, Tiyatro Martı ağır bir taşın altına elini sokmuş ve bütüne baktığımızda başarılı da olmuş. Bir yol açıcı mahiyetinde bakarsak oyunun çok yönlülüğü ve bunun yansıtılışı başarılı. Özverilerinden ve cesaretlerinden dolayı ekibi kutlarım. Herkese iyi seyirler.